10 Kasım 2008 Pazartesi

mutlak varoluş

varoluşun anlamsız dinginliğinin bir hale olduğu noktaya düştü akıl.yuvarlandı bilinçsizlik eylemlerinin kucağına.kulak memesi dolgunluğunda ve doymamışlığında yaşamların esaretinin bedelini sorgulamaya başlamıştı ki, yine o ses,düştüm ve bayıldım.o zamandan beri anlayamam bir rüyada mıyım yoksa çok mu vakit geçti de ayıldım.bir ağaç kovuğunu köle etmiştim kendime her gece saklanırdım içine ve uzaklaşırdım hiç bilinmeyen yerlere.kapılar ardına kapılar açılır ırmaklardan akardım.ne canlılar gördüm ne cansızlar öldürdüm ben bilirim.nice vahşet sahnelerinin derin sessizliğinde acı çığlıkları hissettim.yakalandım,öldürüldüm ve hayata döndürüldüm.bir denize düştüm boğulacağım sandım gel görki denizden kurtulunca topraklara gömüldüm.ne sorgular geçti ne biçimsiz biçimler.güneş doğmaya yakın yokolurdu tüm biçimler bir hale oluşurdu ve akıl.denizlerde yakamoz olur ırmaklarda demlenir topraklarda kurtulurdum kendimden ve çıkardım o ergin ağacın içine düştüğü derinlikten.sonrası yaratımın yeni bir başlangıcı.ve mutlak varoluş buydu


bir ölümsüzün güncesi

Hüseyin MAVİCE

Hiç yorum yok: