10 Kasım 2008 Pazartesi

farkındalık

şair kaçtı koşarak ve hala söylenmekteydi.-mavi akar kanım benimiyi de ne var benimkide kırmızı.ben sandığım şey izleyordu tüm olanları.sonra sardemi geldi.evlat diye hitap ederdi-evlat,var sandıklarının yanılgısındasın.bir yokoluşa müptela olmadan benliğin varoluşa ermen imkansızlaşacaktır.böbrek taşı gibidir bu yanılgılar hep ordadırlar ve sızılarıyla hiç rahat bırakmazlar.ama "farkındalık" yok ise orda olduklarını da anlayamazsın.tam üç dünya günü düşündüm sözsüz anlayışları.nice çıkarımları attım dennize,ve tanrılar bile sıkılmıştı benden kirletiyorum dennizi ve mekkansız zammanı diye.ne deliler görmüştüm böylesini hiç.şair ağlayordu bensiz.yanına gidip kalbini söktüm onun daha fazla acı çekmesin diye.bildiğim ölümlere de benzemedi onunkisi.nasıl olsa sorumlusu da değildim onlar istemişti bunu.ve sardemi geldi yine.-evlat, öldürmeden yaşamı,hayatın amacı anlaşılamaz.bu yokettiğinde yaşayacaksın sen ve yokettiklerinle yokolacaksın.kurban etmiştim o şairi ve öldürülen benden başkası değildi.


bir ölümsüzün güncesi

Hüseyin MAVİCE

Hiç yorum yok: